Benim adım Sude. Kocaeli’nin Derince ilçesinde yaşıyorum. Herkesin dışarıdan bakınca mutlu sandığı, içeride ise sessizce çürüyen evliliklerin birinde boğulurken, sonunda kendi yolumu buldum. Artık ne bir kocaya ne de sahte ilgilere ihtiyacım var. Şimdi hayatımı, bana gerçekten değer veren erkeklere sunuyorum. Ve evet… şu an derince escort ilanlarında ismim çok hızlı yayılıyor.
Eskiden evliydim. Her gece aynı yatağa girip yabancı gibi uyandığın o ruhsuz hayatlardan biriydi benimkisi. Dokunulmayan tenim, konuşulmayan duygularım ve bastırılan arzularım vardı. Bir gün mutfağın köşesinde aynaya baktım ve dedim ki: “Sen bir adamsın yokluğunda bile yanıp tutuşuyorsun. Neyi bekliyorsun?”
İşte o gün karar verdim. Artık kendi vücudumun hakkını ben verecektim. Gizli gizli değil, cesurca. Derince’de küçük ama zarif evimi düzenledim. Özenli bir yatak, yumuşak çarşaflar, loş ışık ve içeriyi saran vanilya kokusu… Artık bu ev, haz arayan erkeklerin gizli noktası.
İlk misafirim İzmit’ten geldi. Görüşmeden önce sessizdi, “önce tanıyalım birbirimizi” dedi. Gülümsedim. Onun kalbini önce gözlerimle okşadım. Sonra dudaklarım, boynuna dokundu. Onun elleri belime sarıldığında, içimde yıllarca bastırılmış tüm kadınlık başkaldırdı. Kendimi tuttum mu? Hayır. Sesim o gece Derince’nin duvarlarına çarpıp yankılandı.

Ben Sude’yim. Yumuşak tenimi, dolgun kalçamı ve sıcak dudaklarımı saklamıyorum artık. Gerçek bir kadınla birlikte olmak isteyen, sadece cinsel değil, duygusal tatmin de arayan erkekler beni tercih ediyor. Çünkü ben onlara bir kadının ne demek olduğunu hatırlatıyorum.
Derince escort ilanlarında beni görenler “gerçek mi bu kadın?” diye düşünüyor olabilir. Ama benimle tanışanlar bir daha unutamıyor. Ben dokunmayı da seviyorum, konuşturmayı da. Kalbine, kasıklarına, zihnine aynı anda girebilen bir kadınım ben.
Seninle yatakta bir kraliçe gibi olurum, ama yanında sırdaşın gibi davranırım. Rol yapmam. Ne hissediyorsam yaşatırım. Derince’de beni bilen erkekler artık başka kadın istemiyor. Çünkü onlara sadece seks değil, bağ kuracak bir ten veriyorum. Ve o ten… hâlâ yanıyor.
