O gece beni ilk gördüğünde bir an duraksadı.
Üzerimde uzun pardösü, başımda türban, yüzümde pudra kadar hafif bir makyaj vardı.
Sanki cuma çıkışı evine giden bir kadındım.
Ama bakışlarımı yakalayınca anladı; ben sıradan biri değilim.
Adımı sormadı, ben de söylemedim.
Sadece konum attı, bekledi.
Ben de geldim. Kapıyı açtığında gözleriyle üzerimi süzdü ama konuşamadı.
Konuşması gereken ben değildim o an, çünkü ben sadece gelen değil, yöneten tarafım.
Ev sessizdi. Perdeler kapalı, odada hafif bir loşluk.
Tam bana göre.
Pardösümü yavaşça çıkardım.
Altında diz hizasında, diğer vücudu saran koyu mor bir elbise.
İnce kumaş, sütyensiz göğüs çizgim belli.
Kalçalarım tam olması gerektiği yerde.
Başörtüm hâlâ üzerimde.
Ve o an daha da deliriyor.

Yaklaştım, yüzünü ellerimin arasına aldım.
Konuşamıyor hâlâ.
Eli titreyerek belime uzanıyor.
Tenimin sıcaklığına şaşırıyor.
Çünkü beklentisi bambaşka.
Ben o gece sessiz kaldım.
Ama bedenim susmadı.
Onu kanepeye yatırdım, üzerine oturdum.
Yavaşça eğildim, nefesimi boynuna bıraktım.
O sırada başörtüm yana düştü ama çıkarmadım.
Beni öyle sevdi.
Kafası karışık, ama zevkten duman altı.
Her seferinde bedenimle konuşmaya devam ettim.
Ses çıkarmasam da, her dokunuşum cümleydi.
Kelimeler yerine ritimle anlattım ne hissettirdiğimi.
Ve o artık sormuyordu adımı.
Sadece bakıyordu, tekrar tekrar.
Saatler geçti.
O hâlâ aynı yerdeydi.
Yanıma yaslandı, sadece mırıldandı
Böylesi yaşanmaz sanıyordum.
Ben escort En iyisiyimsadece.
Ben ezber bozanım.
İçinde bastırdığın her arzunun tenle buluşmuş hâliyim.
Türbanlı olmak sadece görünüşüm.
Gerçek kimliğim, gecenin içindeki çığlıklarında saklı.



