Balkon kapısı aralıktı, içeriden gelen lavanta kokusu başımı döndürüyordu. Ama asıl sarhoş eden, yatak odasında beni bekleyen kadın.
İzmit escort Buse…
Elinde kırmızı dantelli iç çamaşırları diğer tutarak bana seslendi:
“Giymemi ister misin, yoksa sadece tenim mi yeter sana?”
Cevap veremedim. O an beynim durmuştu. Buse, uzun siyah saçlarıyla yatakta uzanıyor, dudaklarında o şeytani gülümsemesiyle bana hükmediyordu. İzmit Körfezi’ne bakan 15. kat rezidansta, şehir ışıkları bedenimize dans ederken gecenin nasıl geçeceğini ikimiz de iyi biliyorduk.

Hiç tanıtmadı kendini. Zaten buna gerek de yoktu.
Sadece fısıldadı:
“Bu gece senin değilim. Bu gece bana aitsin…”
İlk temas
Yavaşça yanıma geldi. Avuç içleri göğsümde gezindiğinde vücudum titredi. Buse, klasik kadınlardan değil. Zamanı, kelimeleri ve hatta nefes almayı bile diğer kontrol ediyordu.
Dizlerinin üzerine çöküp:
“Beni izlemek mi, diğer yoksa yaşamak mı istiyorsun?” diye sordu.
Seçenek yoktu. Onun istediği şekilde devam etti her şey. Yavaşça üzerime çıktı, dudaklarını önce boynuma, sonra göğsüme kondurdu. Her öpücük bir cezaydı sanki.
Benimle oynamıyor, beni eğitiyordu.
“Ben fantezi değilim,” dedi,
“Ben ihtiyaçtan doğmuş bir zevkim.”
Doruk
O anlarda ne zaman vardı ne mekân, Sadece ter içindeki bedenlerimiz vardı, Yatakta, duvarda, koltukta… Her yerde izimizi bıraktık.
Buse bazen duruyor, gözümün içine bakıyordu.
“Zevk, aceleyle değil… doğru tempoyla yaşanır.”
O kadar haklıydı ki… Onunla sadece sevişmiyordum, yeniden yaratılıyordum. Ellerini belime doladığında hissettiğim güven, o geceyi sıradan bir seks macerasından çıkarıp bağımlılık haline getirdi.
Sabahın yalnızlığı İzmit Escort
Sabah gözlerimi açtığımda Buse gitmişti. Sadece yastığın üzerinde kırmızı rujla yazılmış bir not vardı:
“İzmit escort Buse… Seni bir gece mutlu ettim. Bir daha görüşmek istersen, önce ve diğer o geceyi unutmayı dene.”
Unutabilir miyim sanıyorsun Buse?
Seninle geçen geceden sonra hiçbir kadın aynı değil artık.