Bu bir sır değil. Bu yaşandı. Ve şimdi yazıya döküyorum.
Ben evliydim. Mutlu değil, ama düzenli bir evliliğin içinde sıkışmış bir adamdım. Rutinler, beklentiler, akşam televizyon başında çay içmeler… Ta ki, o yaz, baldızım bizim eve taşınana kadar. Eşim iş seyahatine çıktığında birkaç günlüğüne bizimle kalacaktı. Ama o birkaç gün… hayatımı önce çalkaladı, sonra tersine çevirdi.

İlk gün giydiği o gri şort ve ince beyaz atlet hâlâ aklımda. Göğüs uçları o kadar belirgindi ki gözümü kaçırmak için kendimle savaştım. Geceleri banyoya girdiğinde içerden gelen duş sesleri… suyun altında bambaşka bir bedenin hareket ettiğini hayal etmek kaçınılmazdı. Ve o gece… o gece rüyamda onunla birlikte olduğumu gördüm. Uyandığımda iç çamaşırım ıslaktı. O an anladım: bu yalnızca bastırılmış bir istek değil, vücudumun emir verdiği bir ihtiyaçtı.

İkinci gece mutfakta karşılaştık. Herkes uyuyordu. diğer O sadece t-shirt giymişti, altında hiçbir şey yoktu. Gözüme baka baka buzdolabını açtı.
“Uykun mu kaçtı?” dedi.
“Evet… biraz,” dedim.
Bir bardak su içti. Dudaklarının kıyısından aşağı süzülen damlayı eliyle silmedi. Bilerek yaptı. Gözüme soktu.

Mutfağın ışığı altında gölgesi bile çıplaktı.
“Elini uzat,” dedi.
Ne olduğunu bilmeden uzattım.
Avucumun içine dudaklarını koydu.
“Rüyanda ben vardım değil mi?” dedi.
Nefesim kesildi.
“Evet,” dedim.
“Şimdi o rüya gerçeğe dönüşecek.”

O an bir çılgınlık başladı. Elini belime attı, dudaklarıma yapıştı, diğer T-shirt’ünü yukarı çektiğimde çıplaktı. Göğüsleri avucumdaydı. Tezgâha oturttum. İç çamaşırımı hızla çıkardım. Kalçasına sarıldım. Göğüslerini emmeye başladım.
İçinden çıkan ses, yılların diğer patlama gibi

Dizlerini açtı, parmaklarını dudağına götürdü.
İçine ilk kez girdiğimde ikimiz de durduk.
Bakıştık.
“Bu doğru değil,” dedim.
“Ama hayatımda hiç bu kadar doğru bir his yaşamadım,” dedi.

İleri geri hareket etmeye başladım. Parmak uçlarıyla sırtımı tırmalıyordu. Tezgâhın üstünde.
Pozisyon değiştirdik. Bu sefer mutfak masasında diz çökerek bana oturdu.
Göğüslerini masaya yasladı. Kalçalarını bana sundu.
Arkadan girdim. Derin, sert, tutkulu.
İnlemeleri evin duvarlarına çarpıyordu. Ama umurumuzda değildi.
O gece sadece bedenlerimiz çıplak değildi.
Vicdanımız da soyunmuştu.

Sonra salona geçtik. Kanepeye yatırdım

Bacaklarını omzuma aldım.
Gözlerinden yaş geldi ama durmadım.
Çünkü zevk, bazen yakar.

O gece üç defa…
Ve sabah, güneş perdelerden sızarken yanımda çıplak uyuyordu.

Bu bir gerçek seks hikayesi.
Ahlakla açıklanamaz.
Ama arzu… mantığı ezip geçer.

Şimdi hâlâ evliyim. Ama geceleri karımın yerine onun nefesini hatırlıyorum.
Çünkü bazı geceler, insanın içini boşaltmaz.
Onu yeniden inşa eder.

Benim adım bilinmesin.
Ama bu seks dolu gece İzmit Escort sonsuza dek hatırlansın.